Ana Sayfa
Pc Haberleri:
ABD’nin bilim ve teknoloji alanındaki üstlüğünü koruduğu bildirildi. CNNTURK’te anlamlı bir şekilde “Rahat ol CONİ !” başlığıyla paylaşılan bu haber’de ABD bilimde üstünlüğünü koruduğunu açıklıyor. Taze beyinlerimiz eğitim sorunlarımızdan ötürü ABD’ye gidiyor. Zalim’in eline “zulümat” üretimine destek veriyor…
ABD’deki düşünce kuruluşu RAND’in raporuna göre, Amerikalılar’ın ülkelerinin bu iki önemli alandaki rekabet gücünü kaybetmeye başladığı yönündeki endişelerine mahal yok.
ABD’nin Avrupa ve Japonya gibi ana rakiplerinin önünde gittiği belirtilen raporda, “Çin, Hindistan ve Güney Kore gibi gelişmekte olan ülkeler bilim ve teknolojide hızlı gelişme gösterdilerse de bu ülkeler dünyadaki buluşlar ve bilimsel üretimin hala küçük bir bölümünü karşılıyorlar” denildi.
Rapora göre, dünyadaki bilimsel araştırma ve geliştirme harcamalarının yüzde 40′ı ABD’ye ait. ABD ayrıca dünyanın en iyi 40 üniversitesinin dörtte üçüne sahip ve Nobel ödüllülerin yüzde 70′ini istihdam ediyor.
RAND’a göre ABD’nin bu üstünlüğünü korumasında yabancı öğrenciler, bilimadamları ve mühendislerin de çok önemli rolü bulunuyor.
Raporda, Amerikan üniversitelerinden doktora derecesi alan yabancı bilimadamları ve mühendislerin yüzde 70′inin ABD’de kalmayı tercih ettiği bildirildi.
Ameikan üniversitelerinin mühendislik alanında verdiği doktora derecelerinin yüzde 60′nın da yabancı öğrencilerce alındığı raporda belirtildi.
İnternet Güvenliği:
Bugün bilgisayarların çoğu, bütün dünyayı kaplayan bir ağın, internetin bir parçası. Bu da güvenliği öne çıkarıyor. Tam bu noktada, güvenlik duvarları devreye giriyor.
Güvenlik duvarı, birçok bilgisayar teriminden farklı olarak teknolojiyi daha az çağrıştıran bir terim olabilir; fakat günümüzde bu uygulama olmadan internet veya geniş bir ağda sağ kalmak ve bilgisayarın sağlığını korumak çok güç olabilir. Güvenlik duvarı yazılımsal veya donanımsal olarak bilgisayarını ağdan gelen izinsiz erişime karşı koruyan bir bileşendir.
İlk uygulamaya geçtiği dönemlerde, güvenlik duvarları, bireyler tarafından değil şirketler tarafından kullanılmaktaydı. Fakat, internet doğası gereği büyük değişimler geçirdi ve insanların güvenliğe bakışını değiştirdi. Her geçen gün internete bağlanan bilgisayar sayısının artmasıyla, ağ ortamında maruz kalınan tehditler de büyüdü.
Bugün bir güvenlik duvarına duyulan gereklilik, bilgisayarların nereden ve ne kadar süre bağlı kaldıklarına bakılmaksızın bir zorunluluk hâlini aldı.
Güvenlik duvarının işlevi
Bir güvenlik duvarının işi basittir. Bilgisayarınızı dış dünyadan, yani internetten gelecek tehditlere karşı bir kalkan gibi korur. Eğer bu şekilde bir denetim mekanizması olmadan internete bağlanırsanız, bilginiz dışında bilgisayarınıza uğrayabilecek kötü niyetli yazılımlara karşı korunmasız olursunuz. Bunu evinizin kapısını sürekli açık tutmak gibi düşünebilirisiniz. Bu durumda iki seçeneğiniz var, ya kapıyı sürekli olarak kapalı tutmak ya da bir güvenlik görevlisi bulundurmak: İkinci şıkkı güvenlik duvarına benzetebiliriz.
Güvenlik duvarı, siz internete bağlıyken, kapıdan girip çıkan herkesi denetleyen bir koruma gibidir. Kullanmak istemediğiniz bir programın engellenmesini ve bunun her defasında size sorulmamasını istiyorsanız, güvenlik duvarı yazılımları bu uygulamayı sürekli olarak engelleyebilir.
Windows XP için son güncelleme paketi olan Service Pack 2, bir güvenlik duvarı içermekte. Yazılım, bir miktar koruma sağlıyor. Fakat bu koruma, yalnızca içeriye doğru olan hareketlere yönelik. Bu şüphesiz ki işe yarar bir önlem. Fakat bu koruma sizi içeriden dışarıya doğru giden ve zararlı olabilecek Internet Explorer veya Outlook Express gibi internete sürekli bağlanan yazılımlar üzerinden oluşabilecek kaçak bağlantılardan korumaz. Dolayısıyla bu güvenlik duvarı yalnızca olması gereken güvenliğin yarısını vermektedir.
Dolayısıyla daha iyi bir koruma düşünüyorsanız, tam anlamıyla koruma sağlayan bir yazılım size uygun olacaktır. İki tür güvenlik duvarı çözümü vardır: Yazılımsal ve donanımsal. Her ikisi de genellikle benzer şekilde çalışır ve benzer şekilde koruma sağlar; fakat kullanım alanları farklılık gösterebilir.
7 yıl önce iki doktora öğrencisinin garajda kurdukları internet arama motoru Google'ın değeri 80.82 milyar dolara ulaşarak Time Warner'i geçti.
İnternet arama motoru Google’ın piyasa değeri 80.82 milyar dolara ulaşarak Time Warner’ı geçti. Yedi yıl önce Stanford Üniversitesi’nde doktora eğitimi alan iki öğrenci tarafından sıfır sermaye ile bir garajda kurulan Google’ın başarısının arkasında kullandığı teknoloji bulunuyor.
INTERNET arama motoru Google’ın piyasa değerinin, dünyanın en büyük medya kuruluşu olan Time Warner’ı geçtiği bildirildi. Capital IQ isimli kuruluş tarafından sağlanan mali istatistiklere göre, bünyesinde CNN, Time Dergisi, American Online, HBO, Warner Bros Entertainment, New Line Cinema, Turner Broadcasting System ve diğer bir çok şirketi barındıran Time Warner’ın piyasa değeri, şu an 79,75 milyar doları buluyor. Henüz yedi yaşındaki Internet arama motoru Google’ın piyasa değeri ise Time Warner’ı geçerek 80,82 milyar dolara ulaşıyor.
GARAJDA KURULDU:
Stanford’da doktora yapan Larry Page ve Sergey Brin adlı iki öğrenci, tarafından 1998 yılında garajda kurulan şirket, Haziran 1999’da aldığı risk sermayesi ile 25 milyon dolar yasal sermayeye sahip olmuştu. Şirketin sermaye ortakları, Kleiner Perkins Caufield & Byers ve Sequoia Capital’i kapsıyor. Google, servislerini kendi sitesinden veriyor, şirket ayrıca, içerik sağlayıcı firmalara özel web arama çözümleri de sunuyor.
REKLAM ANLAYIŞI FARKLI:
Düyanın en etkin arama motorlarından birisi olan Google gelirini reklamlardan sağlıyor. Google reklam aldığı kuruluşların tanıtımlarını ilgili internet sitelerine ve linklere koyarak yapıyor. Böylece, reklamverenler doğrudan kendi konuları ile yakından ilgilenen kesime ulaşıyor. Reklamların hangi internet sitelerine yönlendirileceği Google programı tarafından otomatik olarak yapılan ölçümleme ile sağlanıyor. Google’da etkin bir şekilde işleyen bu sisteme AdWord ve ADSense adı veriliyor. Google şirket reklamlarını yönelendirdiği internet sitelerine de ödeme yapıyor.
ÇOK HIZLI BÜYÜYOR:
Son 5 yılda en hızlı büyüyen şirketler arasında yer alan Google’un geliri 1 milyar doları, kárı ise 100 milyon doları aşıyor. Yaklaşık 2 bin kişinin çalıştığı Google halk açık bir şirket. New York Borsa’sın da kayıtlı olan Google Nasdaq endeksinin en gözde şirketlerinden birisi. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında 2.7 milyar dolarlık bir halka arz gerçekleştiren şirket aynı zamanda dünyanın en hızlı değer kazanan şirketleri arasında bulunuyor.
REKLAM VEREN TAKİPTE:
Google’da sayfaların önemi oylama ile belirleniyor. Google arama motorunu ziyaret edenlerin kurduğu sayfa bağlantıları bir oy olarak kabul ediliyor. Google bir sayfanın önemini aldığı oylarla belirliyor. Google’ın kullandığı arama metodları, insan müdahalesine kapalı olduğu için, ortaya çıkan ticari sonuçlar güvenilir oluyor. Google’a reklam verenler arama motorunun kullandığı teknoloji sayesinde reklamlarının ne kadar izlendiğini her saniye izleyebiliyor.
75 milyon kullanıcısı var
GOOGLE’ın sürekli kullanıcı sayısının 75 milyonun üzerinde olduğu belirtiliyor. Her yıl sürekli kullanıcı sayısını yüzde 25 oranında arttıran Google’ı kullananların toplam sayısının 100 milyonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Google’da arama motoru hizmeti dışında Blog (Günlük) ve Gmail adlı internet servis sağlama hizmetleri bulunuyor. Google hizmetlerini Linux işletim sistemine sahip 10 bin sunucu üzerinden veriyor. Uzmanlar 4 milyon sayfayı bulan Google kütüphanesinin 10 bin değil 100 bin sunucu ile hizmet verebileceğini iddia ediyor. Grid teknolojisini kullanan Google’ın dünyanın en büyük Grid ağ yapısına sahip kuruluşu olduğu belirtiliyor. Google altyapısı sadece bilgisayarlar aracılığıyla değil, cep telefonları ve diğer dijital araçlarla da arama yapılmasına olanak veriyor.
Yahoo tarihi uzaya gönderiyor:
İnternet portalı Yahoo, tüm dünyadan internet kullanıcılarını 2006'da dünyayı anlatacak her türlü bilgiyi gelecekteki nesiller için toprağa gömmek ve uzaya yayınlamak üzere kendisine göndermeye çağırdı.
İnternet kullanıcılarını insanlık tarihinin bir anını yakalayacak "ilk antropoloji projesi" için fotoğraf, video, şarkı, fikir, desen veya her türlü sayısal belgeyi göndermeye davet eden Yahoo, bu projeye katılmak isteyenlerin aşk, öfke, korku, acı, mutluluk, umut, güzellik ve "katılımcıdan" her şeyle ilgili belgeyi "Yahoo Time Capsule" sitesine gönderebileceklerini açıkladı. Yahoo'nun "Genel Yayın Yönetmeni" Srinija Srinivasan, projeyi Meksika'da başkente 40 km uzaklıktaki Teotihuacan Güneş Piramidi'nde 25 Ekimde başlayacak ve 3 gün sürecek törenle kutlayacaklarını belirterek, internetten naklen yayınlanacak bu törende en iyi videoların piramit üzerinde gösterileceğini ve kullanıcıların gönderdiği sayısal verilerin anıttan uzaya yayınlanacağını kaydetti.
Tekno Bilgi:
Sabit Telefonlarda da Numara Taşınabilecek
Cep telefonunda numara taşınabilirliğinin başlamasının ardından sabit telefonlar için de numara taşıma dönemi başlıyor.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 9 Mayıs 2009 dan itibaren sabit telefon numaralarının değiştirilmeden başka bir sabit telefon operatörüne geçiş yapılabileceğini söyledi.
Bakan Yıldırım, şehir içi telefon hizmetlerinin serbestleşmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini, yönetmeliğin yayınlanmak üzere başbakanlığa gönderildiğini söyledi.
Yıldırım, GSM hatlarında numara taşınabilirliği uygulamasının başlamasının ardından yaklaşık 150 bin kişinin numarasını taşımak için müracaat ettiğini de söyledi.
____________________________________________________
ADSL'de Telefon Şartı Kaldırılıyor
Türk Telekom CEO’su Paul Doany, ADSL hizmetinden yararlanmak için telefon aboneliğinin gerekmesi konusunda “Önümüzdeki yıl çıplak ADSL’den söz etmeye başlayacağız” diye konuştu.
Ankara Bilişim Muhabirleri Topluluğu ile bir araya gelen Doany, şehiriçi lisans yönetmeliğinin yayınlanması ile birlikte pazardaki rekabetin artması konusunda değerlendirmelerde bulundu. Sabit telefonda rekabetin UMTH lisansları ile çoktan başlamış olduğunu belirten Doany, internette vergilerin indirilmesiyle birlikte alternatif internet servis sağlayıcılara (ISS) yönelik fiyat avantajları sunacaklarını dile getirdi.
Alternatif ISS’lere yönelik paylaşımlı ve tam hat fiyatlarının belirlenmesini beklediklerini belirten Doany, ADSL için telefon zorunluluğunun ortadan kalkabileceği bir modeli gündeme getirdi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) fiyat üzerinde çalıştığını kaydeden Paul Doany, “Önümüzdeki yıl çıplak ADSL modeli üzerinde konuşmaya başlayacağız. Ama fiziksel hat maliyetinin çıkarılması lazım. Bununla ilgili rakam veremiyorum. Ama belli olduktan sonra bu model gündeme gelecektir” dedi.
ÖDEME GÜÇLÜĞÜ ÇEKENE ÖZEL TARİFE
Erişim açığı konusuna da dikkat çeken Paul Doany, bu açığın kapatılması için yeni dönemde sosyal tarifeleri devreye sokacaklarını, ödeme güçlüğü çeken 1.5 milyon civarındaki müşteriye özel avantajlı tarifeler sunacaklarını dile getirdi.
Sabit ücretin kaldırılması yönünde bir çalışma olup olmadığı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan Doany, önümüzdeki dönem müşterilerin sabit ücret ödemeye devam etseler bile karşılığında çok daha yüksek değerde iletişim imkanına sahip olacağını açıkladı.
____________________________________________________
Bilgisayar Konuşmayı Yazıya Döküyor
Türk teknoloji şirketi CTD Systems, bir ilke imza atarak, Türkçe konuşmaları bilgisayarda yazıya dönüştüren ''dikte'' yazılımını geliştirdi.
Klavyeyi ortadan kaldıracak yeni teknoloji, kullanıcının sesini bir kez bilgisayara tanıtmasının ardından devreye giriyor ve sesle bilgisayara komut da verilebiliyor.
CTD System A.Ş Ar-Ge Müdürü Çetin Çetintürk AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk araştırmacıları ve girişimcilerinden oluşan şirketlerinin, konuşma tanıma sistemleri üzerine 8 yıldır yürüttüğü çalışmalar sonucu ''dikte'' isimli yazılımı geliştirmeyi başardığını bildirdi. Çetintürk, ''dikte''nin bugüne kadar ''dünyada yapılmış ilk ve tek Türkçe konuşma-tanıma sistemi'' olduğunu belirtti.
Dikte'nin, aynı zamanda ''en yüksek kapasiteli'' konuşma tanıma sistemi de olduğunu söyleyen Çetintürk, ''Bundan sonra Türkçe yazıları, konuşarak bilgisayara yazma imkanına sahip olunacak'' dedi.
Türkçenin sondan eklemeli bir dil olduğundan kelime çeşitliliğinin çok olduğunu vurgulayan Çetintürk, söz konusu teknolojinin kullanımı ile ilgili şöyle konuştu:
''Dikte kullanılırken, kullanıcının mikrofon takması ya da masasında mikrofon bulundurması gerekiyor. Konuşurken mümkün olduğunca düzgün telaffuz etmesi, cümleleri doğru seslendirmesi gerekiyor. Kullanıcının sesini ilk başta bilgisayara tanıtması işlemi 3-4 saat sürüyor. Bu esnada ekranda görülen yazılar uygun bir şekilde telaffuz ediliyor. Hem kullanıcının sesini bilgisayar öğreniyor, hem de kullanıcı sistemi ne şekilde kullanması gerektiğini öğreniyor.
Böylece kullanıcının konuşarak yazı yazması, hatta bunun ötesinde konuşarak elektronik posta yollama gibi klavye ya da mouse kullanarak yapılabilecek komutları da sesle yapması mümkün oluyor.''
Çetintürk, genel versiyonun gelecek hafta teknomarketlerde yerini almasının ardından ortopedik ve görme özürlüler için de ek paketlerin çıkacağını, bu teknolojinin, özürlülerin pek çok işini kolaylaştıracağını belirtti.
____________________________________________________
Mobil Silah
İtalya'da mafyanın üslendiği yerlerden biri olarak bilinen, Napoli kentine bağlı Torre Annunziata kasabasında jandarma ekipleri tarafından yapılan operasyon, mafyanın artık cep telefonuyla öldürmeyi seçtiğini ortaya çıkardı.
Jandarma ekipleri gece geç saatlerde bir mafya grubunun silah ve ‘uyuşturucu kasası' görevini yapan 27 Luigi Gaito'yu takibe alarak, uyuşturucu satışı yaptığı parkta operasyon düzenledi. Operasyon sırasında Gaito'nun üzerinde uyuşturucunun yanısara, cep telefonu bulan jandarma ekipleri, bunun cep telefonu değil 4 mermi atabilen bir silah olduğunu tespit etti. 22 kalibreli 4 mermi alabilen cep telefonunun anteni namlu vazifesi görürken, tuşlardan herhangi birine basmak silahı ateşlemeye yetiyor.